Eğitim İş “Sefaletini Kapatacak Büyük Bir Yalan Yok!”
Eğitim İş “Sefaletini Kapatacak Büyük Bir Yalan Yok!” açıklama yaptı
Eğitim-İş Sendikası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önü, Öğretmen Maaşının 20 bin TL’nin üzerinde olduğunu söyleyerek Bakan Vedat Bilgin’e ve hükümete seslendi, “İşçilere verdiğiniz sefaleti örtecek kadar büyük yalan yok, görünmez kılacak sonsuz ayıp yok! Bu utanç tablosunu mücadelemizle değiştireceğiz!”
Öğrencilerin Taşıdığı Araç Yandı!
Genel Başkan Kadem Özbay, Genel Sekreter Cengiz Sarıyer, Mali Genel Sekreter Hüseyin Selçuk, Teşkilat Genel Sekreteri İlhan Yaşar, Personel Hukuk Genel Sekreteri ve TİS Sekreteri Orhan Yıldırım, Genel Eğitim Sekreteri Suat Özkolay, Genel Basın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Emine Çalık ve çok sayıda Şube Lideri ve yöneticiler katıldı.
Genel Başkan Kadem Özbay yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“20 yılda ülkemizi tüketimden arınmış bir ülke haline getiren iktidar, kar eden kamu kurumlarını özelleştirerek, yerli üreticiyi desteklemeyerek tarımdan hayvancılığa kadar her alanda üreticiyi yalnızlaştırmış, vatandaşa zulmetmiştir. yanlış ekonomik ve dış politika ataklarında ısrar eden döviz kuru, bu tabloyu daha fazla kaldıramaz hale geldi. algı oyunları ve illüzyonlarla saklamaya çalışır. Bu aciz formülü en son uygulayan ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Alım oldu. Bakan Bilgin , katıldığı bir televizyon programında, halk arasında en düşük maaşın 11 bin 900 lira civarında olan ‘hizmetçi’ takım maaşı olduğunu söyledi. pembe bir resim çizdi. İşte bu yüzden bugün buradayız, kral çıplak demek, gerçeği haykırmak için, çünkü iliklerine kadar kesilmiş durumda!
Peki gerçek nedir?
Gerçek ülkede açlık sınırı 11 bine yakın ve memurların en düşük maaşı açlık sınırının altında.
Gerçek ne?
Kamuda fiyat aralığı bakanın belirttiği aralıklarda değil, 4 yaşında bir öğretmen bile sadece 12 bin lira alıyor.
Gerçek şu ki, et yiyemeyen dar gelirlilerin haftada iki kez evlerine aldıkları kıyma, hatta kahvaltıda yenebilecek en sade beyaz peynirin kilosu 300 lirayı buluyor ve bu kamu çalışanı için lükstür. Gerçek; meyve, sebze artıkları ile satılır; Mart ayında 4 kişilik bir ailenin istikrarlı beslenmesi için gerekli olan aylık gıda harcaması 632 lira artarak 10 bin 891 liraya ulaştı.
Gerçek nedir?
Gerçek şu ki, ülke genelinde ortalama kiralar 10 bin liraya yakın, faturalar yanıyor ve eskiden rahat bir emeklilik hayali kuran bir kamu çalışanının hayalleri artık sadece dünyanın sonunu getirebilmekten ibaret. ay. İktidardakilerin “Gerekirse soğan yeriz” ajitasyonuyla kuru soğanın 7 liraya satılmasına yol açtığı, o türküde olduğu gibi “yiğidin soğana bile ihtiyacı vardır” denilir. Gerçek ne?
Eskiden kamuda çalışmanın bir zevk olduğu bu ülkede, artık ‘memurum’ denilince insanlar bana acıyarak bakıyor. Gerçek şu ki, kamuda çalışmanın bu kadar değersiz olduğu bir dönem hiç olmamıştı. Gerçek şu ki, sarı sendikalarla toplu pazarlık adı altında örgütlenen iflaslar üzerinden zam bile denilemeyecek trajikomik oranlarda fiyat artışları nedeniyle kamu emekçisi yüksek enflasyon karşısında her geçen gün eziliyor. Gerçek nedir? Bu vahim tablodan utanması gerekenler, bu tabloyu güzelleştirmek için çok çalışmak yerine gerçekleri saklamaya ve çarpıtmaya çalışıyorlar. Bugün Eğitim-İş olarak bu gerçekleri yüzlerine vurmaya geldik. Kamuda çalışmak demek, eve eğilerek gelmek, işe başı tok gitmek demektir. Halkın içinde çalışmak, ayın başında kara ayın sonunu düşünmek demektir. Birkaç yerde maaş alan şanslı azınlıktan biri değilseniz, kamu sektöründe çalışmak borcu borca çeviriyor. İşte bu hale geldi!
Bu nedenle emeğin onurunun her zaman savunucusu olan Eğitim-İş olarak buradan sesleniyoruz: Biz kamu emekçilerine yaşattığınız eziyeti örtecek büyük söz, görünmez kılacak sonsuz kibir yok. ! Bize yaşattığınız rezaletin farkındayız ve emin olun ki bu utanç tablosunu elimizden gelen gayretle değiştireceğiz!” (Kaynak: Eğitim İşletmeciliği) (BSHA-Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)